Yaklaşık 70 yıl öncesine kadar kadınlardaki en sık kanser rahim ağzı kanseri idi. Ancak pap-smear testi dediğimiz, toplumumuzda akıntı tahlili olarak bilinen testin yaygın olarak tüm dünyada kullanılması ile rahim ağzı kanserleri büyük oranda azaltılabildi.

Pap –smear testi ile rahim ağzındaki hücrelerde kansere dönüşmeden önce, varsa mevcut değişiklikleri saptayabiliyor ve kanser öncesi dönemde erkenden tedavisini yapabiliyoruz.

Rahim ağzı kanseri 30 yaş grubunda ve 60 yaş grubu kadınlarda sık görülmektedir. Bazı durumlarda bu kanserin gelişme sıklığı artar:

 Birden çok partnerle cinsel ilişkide bulunan ,
 İlk cinsel ilişkisine erken yaşlarda başlamış olan ,
 Sık sık cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanan,
 Sigara içen
 Folik asit ve A vitamin yetersizliği olan (iyi beslenemeyen) kadınlarda rahim ağzı kanseri daha sık görülür.

En sık görülen belirtiler

Bu hastalığı düşündüren esas şikayet, bir kadında cinsel ilişki sonrası kanama olmasıdır. Bundan başka adet kanamaları dışında kanlı ya da et suyu kıvamında ve kötü kokulu akıntı bir diğer şikayettir. Hastalık ilerleyince kemik ağrıları, bacaklarda şişlik, kanlı işeme , idrar yapmada güçlük gibi yakınmalar da görülebilir. Maalesef bu yakınmaların tümü rahim ağzı kanseri vücuda yayılmış olduğunda ortaya çıkar.

Teşhis ve tedavi

Yukarıda saydığımız şikayetler varsa bir jinekologa başvurmanız gerekir. Muayene sırasında rahim ağzı incelenir. Rahim ağzına özel testler uygulanır. Varsa, rahim ağzındaki kitlelerden biyopsi yani parça alınır. Bu parçalar mikroskopta incelenerek hastalık teşhis edilir.

Tümör eğer yayılmamışsa yani erkenden teşhis edilmişse büyük bir ameliyatla (Wertheim Operasyonu) tümörle beraber rahim,yumurtalıklar, tüpler ve lenf bezeleri çıkarılır. Ameliyattan sonra tümörün ne kadar yayılmış olduğuna bağlı olarak doktorunuz size ışın tedavisi (radyoterapi) önerebilcektir. Eğer tümör ilerlemiş ve etrafa yayılmışsa ameliyat yerine direk ışın tedavisi ile tedaviye başlanır.

Rahim ağzı kanserinden korunma yolları

En güvenilir yöntem pap smear taraması yaptırmaktır. Tarama sıklığı şu şekilde olmalıdır:

Cinsel aktivitesi olan her kadın 21 yaşından sonra, 30 yaşına kadar üç yılda bir rahim ağzından smear tetkiki yaptırır. 30 yaşından sonra 65 yaşına dek 3 yılda bir smear, ya da 5 yılda bir smear ile birlikte HPV DNA testi yaptırır.
Basit, ücretsiz bir test olan ve muayeneniz sırasında bir kaç saniyede hiç acı duymadan aldırabileceğini pap-smear tahlili sayesinde kanseri daha ortaya çıkmadan yakalamak ve erkenden tedavi etmek mümkün olmaktadır.

Akıntı ve vaginal enfeksiyonları olan bayanlar gecikmeden bir jinekologa başvurmalı ve bu enfeksiyonlarını tedavi ettirmelidirler.

Bundan başka tek eşli bir cinsel hayat da önemli bir koruyucu faktördür.